3 Mayıs 2009 Pazar

Boğazın üzerinde bir vakitler!


13 yıl olmuş. Hakan Kurşun'un Kaos albümünü ilk dinlediğimde (1996) her şarkıda biraz daha yıkılıyordum. Çünkü o sırada Kemancı'da Whitesnake çalan bir grubum, Cihangir'de 15 metre karelik bir evim vardı ve sıkılmıştım. Bas çalmaktan da, her sabah 5'te eve girmekten de, evde mutlaka birilerinin olmasından da, uyandığımda gün batımına denk gelmekten de, sürekli kafam iyi dolaşmaktan da, rezil bar sahiplerinden, öküz organizatörlerden, dinleyicilerden, müzisyenlerden, Cihangir'den... Her şeyden... Hakan acayip şeyler yapan, gaipten gelen bir adamdı. Kimdi, neydi, nerede yetişmişti de böyle bir müzik vizyonuna sahipti. Nasıl bu kadar harika müzik yapabiliyordu ve en önemlisi ben bunu neden akıl edememiştim. Bunca yıl boşa harcamıştım. Yapmak istediğim şey bu muydu emin değildim ama enerjisi bunun gibi birşey olmalıydı. Bana kendimi böyle hissettirmeliydi. Her şarkı da daha da yıkılıyordum. Her şarkıda hayatım bana daha da saçma geliyordu. Dinlemeye dayanamayıp kapatıyor, sonra tekrar tekrar dinliyor ve hemen ezberliyordum her notasını. Başkalarının yanındaysa albüme ilişkin gerçek fikirlerimi hep saklıyor, "eeeh fena değil" diyordum. Ve bu beni hiç rahatlatmıyordu. Ama gerçekten, gerçekten çok canımı sıkmıştı bu albüm. Rahatsız bir tutkuyla bağlanmıştım.
Yıllar sonra Hakan ile tanıştım. Çok sevdiğim bir dostum oldu kendisi. Müziğine ve dehasına hayranlığım hep sürdü. Bugün Hafif Müzik tesislerinde nedense bir Hakan Kurşun hafta sonu havası esiyor. Sabahtan beri Kaos, Kütle albümleri dönüyor. Boğazın Üstünde'yi hatırlamak istedim. Bir vakitler ne olduğumu ve neler yaptığımı hatırlatması için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder