14. Tuborg Roxy Müzik Günleri’nde kazananlar belli oldu. Birincilik (ve Tuborg Özel Ödülü) yaratıcı işler yapacağının sinyallerini veren Ankaralı punk grubu Softa’nın oldu. Yarışmanın ilk günü sahne aldığında tüm jüri üyelerinin dikkatini çeken grup, ödülünü sahnede misket havası oynayarak kutladı. Zafer sarhoşluğuyla hayli şirin bir görünüme kavuşan grup elamanlarının üst üste birkaç kez “Herkes istediği müziği yapsın. Biz öyle yapıyoruz ve çok eğleniyoruz,” demesi büyük alkış aldı. Grup çalarken de çalmazken de gayet eğleniyor ve mutlu gözüküyor. Allah bozmasın.
İkincilik ödülünü alan Çorlulu The Lie’ın yaş ortalaması 19. Rap-rock tarzındaki şarkıları ve enerjileriyle tüm topluluğu gaza getirdiler.
Üçüncü ise Mersinli Hıfzhıhumma’nın oldu. Grup, performanslarında olağanüstü derecede küfrediyor. Fakat gariptir, bir süre sonra gülmeye ve alışmaya başlıyorsunuz. Muhalif bir tavır içinde olduklarını söylüyorlar. Küfürlerden kimin nasiplendiğini bu mecrada (onların iyiliği açısından) yazmıyor ve bir konserlerine gitmenizi tavsiye ediyoruz. Bir de muhalif tavırlarının sadece sahnede küfür etmekten ibaret olmamasını diliyoruz.
Jüri Özel Ödülü ve En İyi Davulcu ödülü aynı gruba, Kabak Tadı’na gitti. Davulcu Orhun Ozan Erdoğan’ın zaman zaman Burak Gürpınar’ı (Kurban) andıran tarzı ve performansı gözlerin sıklıkla onun üzerinde olmasını sağladı.
Ödül Töreni Yasemin Mori konseriyle başladı. İzleyiciler arasında Çilekeş (tam kadro) ve Deja-vu’dan Cenk de vardı.
Bu tip yarışmalarda genellikle jürinin neye göre karar verdiği tartışma konusu olur. Denir ki, “Zaten o onun amcasının oğluydu,” “Hak etmediler, nasıl birinci oldular?” vs vs. Benim jüri toplantısında gördüğüm şey, etkileyici bir performans güzel müzikle birleştiğinde bunun kimsenin gözünden kaçmadığı. Son gece 17 kişilik jürinin notları beyaz tahtaya yazıldığında beğenilerin ortak paydada buluştuğu kabak gibi ortaya çıktı. (Jüri üyelerinin performanslar esnasında birbirilerini etkileyecek sohbetlerde bulunduklarına şahit olmadım. Zaten herkes Roxy’nin bir köşesine dağılmıştı). Puanlar elbette üç-beş oynuyordu ama tabloya baktığınızda seçimlerde grubun sahne performansının (samimiyet, kendine güven, poz kesmemek, kitleyi etkilemek) büyük rol oynadığı belli oluyordu. Yani sadece iyi çalmak dereceye girmek için yeterli değil. Popstar tabiriyle bitirelim: Sizde o ‘sahne ışığı’ varsa gözden kaçmanız mümkün değil.
Üçüncü ise Mersinli Hıfzhıhumma’nın oldu. Grup, performanslarında olağanüstü derecede küfrediyor. Fakat gariptir, bir süre sonra gülmeye ve alışmaya başlıyorsunuz. Muhalif bir tavır içinde olduklarını söylüyorlar. Küfürlerden kimin nasiplendiğini bu mecrada (onların iyiliği açısından) yazmıyor ve bir konserlerine gitmenizi tavsiye ediyoruz. Bir de muhalif tavırlarının sadece sahnede küfür etmekten ibaret olmamasını diliyoruz.
Jüri Özel Ödülü ve En İyi Davulcu ödülü aynı gruba, Kabak Tadı’na gitti. Davulcu Orhun Ozan Erdoğan’ın zaman zaman Burak Gürpınar’ı (Kurban) andıran tarzı ve performansı gözlerin sıklıkla onun üzerinde olmasını sağladı.
Ödül Töreni Yasemin Mori konseriyle başladı. İzleyiciler arasında Çilekeş (tam kadro) ve Deja-vu’dan Cenk de vardı.
Bu tip yarışmalarda genellikle jürinin neye göre karar verdiği tartışma konusu olur. Denir ki, “Zaten o onun amcasının oğluydu,” “Hak etmediler, nasıl birinci oldular?” vs vs. Benim jüri toplantısında gördüğüm şey, etkileyici bir performans güzel müzikle birleştiğinde bunun kimsenin gözünden kaçmadığı. Son gece 17 kişilik jürinin notları beyaz tahtaya yazıldığında beğenilerin ortak paydada buluştuğu kabak gibi ortaya çıktı. (Jüri üyelerinin performanslar esnasında birbirilerini etkileyecek sohbetlerde bulunduklarına şahit olmadım. Zaten herkes Roxy’nin bir köşesine dağılmıştı). Puanlar elbette üç-beş oynuyordu ama tabloya baktığınızda seçimlerde grubun sahne performansının (samimiyet, kendine güven, poz kesmemek, kitleyi etkilemek) büyük rol oynadığı belli oluyordu. Yani sadece iyi çalmak dereceye girmek için yeterli değil. Popstar tabiriyle bitirelim: Sizde o ‘sahne ışığı’ varsa gözden kaçmanız mümkün değil.
Çok doğru, sadece iyi çalmak yeterli olmamalı. Bu jürinin ya da sponsorların şahsi fikri olabilir ve buna kimse karışamaz. İstemeyen katılmasın kardeşim. Ama aynı zamanda etkinliğin ismi: "Tuborg Popstar müzik günleri" veya "Tuborg sahne ışığı günleri" olarak değişsin ki insanlar yanlış fikre kapılıp sadece müziklerini sergileyeceklerini düşünmesinler.
YanıtlaSil