3 Nisan 2009 Cuma

Fazıl Say'ın mektubu insanlık adına utanç verici!

Utanç verici bir mektup. Utanç verici bir üslup ve utanç verici bir zihniyet.

Totaliter, ırkçı ve tepeden bakan bir zihniyet.

Normal şartlarda dalge geçerdim ama bu ciddi. Öyleyse iki dakikanızı ayırın ve dinleyin.

Fazıl Say'ın Deniz Baykal'a yazdığı mektup gazetelerde yayınlandığından beri tüylerim ürperiyor. Okuduklarım, bana Fazıl Say hakkında ne zamandır haklı olduğumu gösteriyor ve bundan mutululuk duymuyorum.

Ey Fazıl Say,

Dünya çapında bir sanatçı olabilirsin ama lütfen kendi adına konuş. 30 milyon kişi senin gibi düşünmüyor. 30 milyon kişi olan biteni, koskoca Cumhuriyet tarihini senin kadar yanlış anlayıp yorumlamıyor.

30 milyon kişi senin o mektupta alt metinlere sıkıştırdığın otoriter mesajları, tepeden bakan yaklaşımı benimsemiyor.

Kime oy verirse versin, 30 milyon kişi senin kadar yaşadığı çevreye, birlikte yaşadığı insanlara bu kadar yabancı değil. Kendi gibi düşünmeyenlere bu kadar düşman değil. Kimse tercih ettiği partinin kazanamadığı kendi ülkesinin şehirlerini, kasabalarını düşman toprağı olarak benimseyip "ordular ilk hedefiniz Anadolu diyecek" kadar şuursuz değil. Fikirleri ilkokul iki düzeyinden öteye geçememiş olanlar hariç.

30 milyon kişiyi temsil etme hakkını kimse sana vermiyor. Etmiyorsun da. (Ayrıca 30 milyon rakamını nereden uydurdun?)

Temsil ile ilgili bir sorunun varsa parti kur siyasete atıl, ilk seçimlerde kaç kişi olduğunu görürsün.

Ama anladığım kadarıyla senin sevdiğin ortamlar totaliter ortamlar. Seçim olmasa, parti olmasa, halk olmasa ne güzel olacak aslında!

Sen ve senin gibi düşünenler yüzünden pek çok insan oy vermiyor, siyasetten soğuyor. "Eğer ben iktidar partisine oy vermediysem, eleştirdiysem şimdi bu zihniyete mi hizmet ettim" diye kendine soruyor.

Fazıl Say'ın ne başı ne sonu belli olan, derdini anlatmaktan aciz, ama anlattığı kadarıyla da insanlık adına vahim fikirler barındıran ilkokul 2. sınıf düzeyindeki mektubu bizi temsil etmiyor.

Beni temsil etmiyor.

Kayıtlara geçmesi dileğiyle...

Meraklısına işte o mektup. İmla hataları ve ifade bozukluklarına dokunmadan yayınlıyorum. Buyrunuz...

***

Bu yazımın altına muhtemelen yüzlerce kişi kendi eleştirilerini de yazacaktır...
Hepsini okuyun...
Size verilen %24 oy asla "size" değildi...
Toplandik biz...
Endişelerimizden ötürü...
(Bu betimlememin kısmen haksız olduğunu biliyorum, burada belediye seçimleri söz konusu olan...Çok başarılı cok değerli belediye başkanlarınız da kazananlar arasındadır... Haksızlık yapmak istemezdim..Ama Antalya örneği , bu seçimin genel itibariyle mahalli değil siyasi oldugunun en güzel örneğidir.Senden benden daha laik ve şehrine cok güzel hizmetler hediye etmiş bir başkan idi Menderes Türel... ta ki , Ak Parti'ye Antalyalıların şu ortamda daha fazla oy veremeyeceği asıl gerçek olandır...)
Her zaman dostlukla...
saygıyla içtenlikle




Mustafa Kemal Atatürk,bugün bu saatte yaşıyor olsaydı, muhtemelen: "AKDENİZ'DEKİ ORDULAR!!İLK HEDEFİNİZ, ANADOLUDUR! İLERİ!!!"emrini verirdi...
Ülkenin deniz kenarındaki hemen hemen bütün şehirleri AKP'nin elinden geri alındı dünkü seçimde...
Ege, Akdeniz tamamen...
Karadeniz'in ve Marmara'nın da çoğu...
Büyük kısmı CHP de toplanarak...
Batı Anadolu . (İzmir mesela) kilitlenmiş durumda...Ezici bir üstünlükle.
Güneydoğu,
Kürtler,...
Çok haklı olarak DTP de karar kıldılar..
Onlarınki de ezici üstünlük...
Orta ve Doğu Anadolu ve tabiki Ankara ve İstanbul'un milyonlarca nüfuslu varoşları ,
iktidar partisi AKP de...
Bu da %39 demekmiş tam olarak...
Ak Parti'yi zor bir 3 yil bekliyor..
Ama unutmayın: Tayyip Erdoğan usta bir liderdir..
En azından bu elindeki %39 u asla kaybetmiyecektir,
ve siz gelip %39 dan fazlasını almadığınız sürece de
biz burada boşuna dil döküyor olacağızdır...
Ülkenin batısı Yunanistan
doğusu Afganistan gibi...
İnsanları da öyle...
Atatürk:"Ben halkı niye dinleyeyim? Halk beni dinlesin!" diyen, cesur tip bir liderdi...
Bu ama,"tarihe not düşen" büyük liderlerin uslubudur..
Kendisinden sonra
öyle bir lider gelmedi...
Büyük bir bağlama üstadı olan Arif Sağ'ın:
"Ben sazımı ne dinleyeyim? Sazım beni dinlesin!"
demesi gibi...
Aynı şekilde,Arif Sağ'dan daha iyi bağlama çalan henüz yok...
Ludwig van Beethoven ,sağırlığında bile bütün insanlığa kendini dinletmekte...
Niye???
Deniz bey,
" Toplanalım psikolojisi"nde size destek vermekteyiz...
"Bölünmeyelim,ufalmayalım,ezilmeyelim, mahvolmayalım" psikolojisi...
Ne sizin parti başkanlığınız,
ne Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul liderliği ,
umurumuzda değildi ...
Derdimiz endişelerimizdi...
Ve onlar hala varlar...
Kılıçdaroğlu'nun dürüstlüğü...
Düşünün ki bir Sezen Aksu var,
sürekli Tarkan ve Ajda Pekkan'ı eleştiriyor,
"Kirli söylüyorlar" diyor(yolsuzluk yapıyorlar der gibi misali örnek),
"dürüst değiller" diyor (playback yapar onlar der gibi keza) vesaire...
Ama eninde sonunda halk da Sezen Aksu'ya soracaktır:
"Peki ya sen ne yaptın?" diye...
Biz de sadece beklemedeydik,
Kılıçdaroğlu kazansaydı neler yapacaktı diye...
Yöntemi ama: "Müthiş bir şey" değildi! Hem de hiç değildi...
Zaten kazanamadı da...
Yazık oldu, görmek isterdik,
"gelse ne yapardı?"yı...
Sayın Baykal,
Eskişehir,Ordu ve İstanbul-Şişli'nin laik oy olmasına ,
ama seçim haritasındaki renginin farklı olmasına
üzülmediniz mi siz??
Artık ne zaman Türkiye'nin sol-laik oy bölünmesinden kurtulacağız??
Ne zaman??
1980'ler ve 90'lar da kaç kere fırsat tepildi bu sebepten???...
Sırf bu bile "huzursuzluk"...
hepimizde...
Ben Eskişehirli olsam mesela :
şehrimde mucizeler yaratmiş bir Büyükerşen'den asla vazgeçmem.
Ama Türkiye genelinde DSP'nin %2 oy alacağını da bilerek...
Hazin bu... Sorumlusu sizsiniz...
Anadolu şehirlerinde ise endişeler iyice artmakta,
Elazığ??
Sivas?? (Aşik Veysel'in Sivas'ı...
uzun ince bir çıkmaz sokaktayım!!
benim sadık yarim %2 CHP!!)
laiklik tamamen unutulmuş durumda...
Neden???
AKP'nin yoğun olduğu yerler özellikle...
Kadınlarımız etekle dolaşamıyor,
marketlerde bira bile satılmıyor,
bilim ve sanat zaten yok...
tarikatlar çoktan almış başını gitmiş,
dinci siyaset başa geçmiş...
Neden???
Neden karşı siyaset üretilmemiş???
Neden sahaya çıkılıp bu mücadele verilmemiş??
Neden??
Var mı iktisadi açılımlarınız??
bu şehirlerin insanlarına hitap etmek konusunda?
Eğer yoksa, CHP'nin başına ,sizin yerinize, "iktisadi ve gercekçi fikirleri-projeleri olan" birisini istiyoruz.
Açık ve net...
Çünkü ülkemizin de, hayatlarımızında, en kritik , en belirleyici yıllarndayız...
Varsa fikirler,
ne ala ,
uygulamaya geçilmesini hemen isteriz...
Deniz bey,
Mevzubahis konusu olan şey yaklaşik 2o-3o milyon insanın endişeleridir..
Ve bu endişeler gerçekten ciddi boyuttadır...
Bu şaka bir rakam değildir...
3o milyon :
3 kere Macaristan,
5 kere İsviçre
16 kere Estonya eder...
Bu muhim bir güçtür...
Ve bizler ,atılım görmek istiyoruz...
Ötekileşmekten kurtulmak,
Ergenekon vs gibi paranoyalardan
ve şeriat gibi travmalardan çıkmak ,
normal bir ülkede mutlu bir şekilde yaşamak istiyoruz...
Türkiye'nin öteki yüzü de aynı şeyleri istiyor elbet...
Var mı ikisini toparlayacak gerçekçi bir iktisadi fikir???
Piyano ile "Ney" fevkalade güzel beraber müzik yapabilir Deniz bey...
Yeter ki beste iyi olsun...
Ve buradaki iyiden kasıt ,
iki enstrumanı da cok iyi tanımaktan geçer...
Piyano ile Ney beraber müzik yaparken,
nelere dikkat edilmesi gerektiğini bilmekten geçer...
Ortaya bir ilk çıkabilir
ve bu muhteşem olabilir...
Varoşlar ???
Ordaki insanlar için ne yapacaksınız???
Su anda tamamen toplanmiş olan laik birlikten alacağınız destek ile büyük şehirlerimizin( adini bile duymamış olduğumuz semtlerinde yasayan ) yeni sahiplerine
neler sunmak istiyorsunuz?
Var mı "eğitim projeleri"niz??
İşsizliğe çözüm??
Kültür sanat projeleri??
Bunlara destek olacak "sivil toplum örgütleri"...
ya da "sponsorlar" ???
O insanlara AKP'den daha fazla şey sunacak mısınız ???
bu 3 yıl içinde???

Güneydoğu'da oyunuz sıfır!
Sıfır aslında iyi bir başlangıç noktasıdır...
Tabi fikirler varsa...
Kürtlere nasıl yardımcı olacaksınız?
Kürt sorununa nasıl çözümler getireceksiniz???
Deniz bey,
Bu mektubumu okuyan insanlar muhtemelen
mektubun altına kendi sorularını da ekleyeceklerdir...
Ve size sorulacak cok soru var..
Ama bir sey gerçek:
Yapmak zorundasınız...
Yapamıyorsanız da yerinizi
en saygın bir şekilde
bu işlerin üstesinden gelebilecegine inanan
genç bir yeteneğe bırakın...
Bizler uzun zamandır "inanç" görmedik..
Cok uzun zamandır...
Seçim mitingleri sırasında,Tayyip Erdoğan'ın dil sürçmeleri sonucu çıkmış yanlış cümleleri üzerinde (kronometre ile tutmak zorunda kalmıştım) tam 52 dakika konuştunuz..
Sürekli bir "eşek" tartışması...
Katır... At... İnek...
Her mitingde...
Kendimi haftalarca 3 yaş zekasının içinde buldum
ve cok sinirlendim bu duruma...
Size oy veren %24 bu zekanın çok üstünde.
Bunları bilin isterim..

5 yorum:

  1. Daha yazıyı okurken önce noktalama / imlalar, devamında ise Yılmaz Özdil üslubu dikkatimi çekmişti. Üslubu bir kenara bıraktım, halka bu kadar yukarıdan bakan birisinin yazacağı şeyin bu kalitede olması, beklenti ve önyargılarımızın oldukça yanlış olduğunu gösteriyor bence.

    İçeriğe gelince, koca bir saçmalık. Demokrasiye inanıyorsak, o "senin demokrasin", "benim demokrasim" diye ayrılmamalı bence. Ben de memnun değilim Akp'nin seçilmesinden; ama kendilerine güvenmesem dahi halkın aptal olduğuna falan inanmıyorum. Herkes haliyle rasyonel tercihlerini yapıyor, teorideki demokrasi hiçbir zaman pratiğe dökülemiyor ama demokrasi anlayışına uygun bir şekilde bir parti seçiliyor; demokratik olmayan yöntemlerin şu noktadan sonra kimseye faydası yok.

    YanıtlaSil
  2. (Sosyal demokrasi halkın halk tarafından halk için zorlanmasıdır.oscar wilde)yani tepeden ,elitlerden ,seckinlerden degil fazıl abi.

    YanıtlaSil
  3. o halde sizin de kendi adınıza konuşmanız icap eder.

    YanıtlaSil
  4. "biz" i temsil etmiyor derken sanırım aynı hatayı kendin yapmaktasın. Temsil etmekle ilgili sorunun varsa parti kur.

    YanıtlaSil
  5. Hagaten ben biktim bu Cumhuriyet elden gidiyor ayaklarindan (: Hani bir de delicesine bir kilif uydurma fantezisi trend oldu yine..Sebep simdi de varoslar oldu. Varos kavrami da kaydi gitti, varosta yasayan gerizekali oldu, gerici oldu falan..Millet farkina varamadi muhim olanin "kisiler" olduguna, cogu kesim oy atarken partileri dusundu oncelikle..Nankör Antalya! Bi 4 sene "nah"imi gorursunuz ayni hizmet kalitesini bir daha.

    YanıtlaSil