5 Nisan 2009 Pazar

Elektrikli testere ve elektro gitar!

15 yıl önce bugün, Kurt Cobain intihar etti. Dünya müziğinde bir devir kapandı, belli bir tür müzik anlayışını kısa sürede yerle bir eden Nirvana grubu fiilen ortadan kalktı. Peki dönemin kahramanları 15 yılda nereden nereye geldi?

Kurt Cobain müziğiyle bir dönemi kapattı, yeni bir dönemi açtı. Bunu yaparken de kendinden önceki hair metal, hard rock tayfasını tarihe gömdü. Pek çok gitarist ve solist, kızların gözdesi pek çok havalı müzisyen bir gecede işsiz kaldı. Kimi bunalıma girip kendini uyuşturucuya verdi. Kimi kliniğe yattı, kimi benzincide pompacı oldu. Dönemin şartları itibarıyla gelecek vaat eden müzisyen ve gruplar bir gecede tarih oldular. Tarihin akışının önünde kimse duramadı.
İster inanın, ister inanmayın, hepsini bu çelimsiz, şiddetli mide ağrılarından mustarip, şarkı söylerken canhıraş çığlıklar atan, kendisine öğretilen her şeyden sıkılan, ve oduncu olmak istemediği için müzisyen olan adam yaptı.
“Kasabanın bakkalında elektro gitar ve elektrikli testere vardı. Herkesin kaderi oduncu olmaktı. Ben gitarı aldım,” diye anlatmıştı bu zorunlu seçimi. Ve bu harika cümle hala onu ve müziğini en iyi anlatan şey.
Cobain 27 yaşında öldüğünde geride kimilerinin nefret ettiği, kimilerinin taptığı bir imaj ve hala unutulmayan onlarca şarkı bıraktı. İşte bunun için yılın hep bu döneminde Kurt Cobain ile ilgili yazılıp çizilir. Zira mühim bir hadisedir. Ölmeseydi ne olurdu? Nasıl müzik yapıyor olurdu? Hatta acaba müzik yapıyor olur muydu?

“Beni piyasa olmakla suçlayan 17 yaşındaki punk rocker’ları suçlamıyorum. Belki biraz daha büyüdülerinde hayatta rock’çı kimliklerini doğru bildikleri gibi yaşamaktan daha önemli şeyler olduğunu da fark ederler,” diye anlatıyor bir röportajında. Yani buradan yola çıkarak onun bugün yaşasa çok farklı bir yerde olabileceğini tahmin edebiliriz. Belki de sağlıklı şeyler yiyen, egzersiz yapan, karısı ve çocuklarıyla eski çılgın günleri muzipçe hatırlayan biri, bir tür Osbourne ailesi olurdu: “The Cobains…” Ya da tam tersi. Belki Budist ya da Müslüman olmuş eski bir müzisyen, tamamen kendi kabuğuna çekilmiş, gözden uzak yaşayan, arada bir Leonard Cohen gibi sınırlı sayıda konser veren bir müzik ikonu. Belki Obama’ya destek konserinde “Come As You Are”ı söyleyecek herkesin saygı duyduğu ama artık dinlemediği bir eski şöhret. Ya da Rock & Roll Hall of Fame’de ödülünü almak için eski elemanlarla bir araya gelen ve dünya turnesine çıkmaya hazırlanan orta yaşlı bir müzisyen…
Peki giden gitti de, geride kalanlar ne yaptı?

Karısı Courtney Love

Pek çok Nirvana hayranı onun Kurt Cobain’in katili olduğunu düşünüyor. Alemde persona non grata ilan edildi ama Cobain’in tüm hakları onda. Eski kocasının mirasını bitirdikten sonra yeni kayıtlar yayınladı, ancak yine de maddi sıkıntı içinde. Son olarak bir modacı onu internette kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle mahkemeye verdi.

Kızı Francis Bean Cobain
Magazin basını ağzıyla söyleyelim; iflah olmaz bir Mariah Carey ve Britney Spears hayranı. Müzikallerde rol aldı. Son olarak Bazaar dergisinin kapağında.

Basçı Krist Novoselic
Eyes Adrift, Flipper gibi gruplarla müzik yaptı ama kayda değer bir başarı yakalayamadı. Seattle Weekly dergisinde siyaset yazıları yazıyor. Son olarak Kurt Cobain’i uyuşturucudan uzak tutamadığı için kendini suçlu hissettiğini açıkladı. Novolelic Cobain’İn ölümünün 15. yılı vesilesiyle tüm albümlerin plak versiyonunun yayınlanacağını ancak artık gruba ait yeni müzik yayınlanmayacağını, çünkü tüm kayıtların bittiğini açıkladı. Ancak yeni görüntüler olduğunu ekledi.

Davulcu Dave Grohl
Foo Fighters’ı kurdu. Grup bugün dünyanın en büyük rock gruplarından biri kabul ediliyor. 17-19 Temmuz tarihleri arasında Rock’n Coke’a gelme ihtimallerinden söz ediliyor. Nirvana’nın davulcusu ve en silik elemanı Grohl bugün hala devam eden parlak bir müzik kariyerine sahip. Pek çok yan projeyle de yaratıcılığını devam ettiriyor.

Nefret ettiği grup: Pearl Jam
Solist Eddie Vedder ve grup hala müziğe devam ediyor. Bush karşıtı, Obama yanlısılar. Albümleri artık çok satmasa da saygı duyulan bir yaşayan efsaneye dönüştüler. Pearl Jam’in efsane olan Ten albümü bu yıl özel bir paket ile yeniden basıldı ve satışa sunuldu.

Şirket arkadaşı, grunge ikonu, 'yeni popçu' Chris Cornell
Nirvana’nın şirketi Sub Pop’un yıldızı Soundgarden’ın solistiydi. Cobain onları beğeniyordu. Soundgarden dağıldıktan sonra Cornell solo albümler yaptı, Audioslave isimli süpergrupta çaldı ve son olarak ünlü rap prodüktörü Timbaland ile bir albüm kaydetti. Scream, bir latin pop albümü ve eleştirmenler ondan nefret etti. Bu arada Soundgarden solist Cornell haricinde bir araya geldi. Pek yakında Cornell’in de gruba katılmasını bekleyebiliriz. Ve pek yakında turneye çıkarlarsa kimse şaşırmaz.

Sub Pop
Nirvana’nın ilk şirketi. Grunge akımının yükselmesinde emeği olan Soundgarden ve pek çok şahane isim, onlar tarafından keşfedildi ve yayınlandı. Geçen yıl kuruluşunun 20. Yılını kutladı. Nirvana’dan sonra uzunca bir sessizlik döneminin ardından bugün yine alternatif müziğin yükselen yıldızı. Band of Horses, Fleet Foxes gibi harika grupları var.

***

Grupla 1992 yılında, Nirvana’nın Universal’e geçmesi ve Nevermind albümünün patlamasının ardından bir süre zaman geçiren müzik gazetecisi Michael Azzerad şöyle yazmış: “Nirvana için büyük bir yapım şirketiyle albüm yapmak, yeni bir otomobil almak gibi. Ama kontrolsüz gelen başarı gösteriyor ki otomobil Ferrari, üstelik gaz da köklenmiş. Şimdi arkadaşları çabuk gelen başarı ve ünle grubun nasıl başa çıkacağını merak ediyor.”
Yanıtı artık hepimiz biliyoruz değil mi?
Mehmet Tez

(Bu yazı bugünkü Sabah gazetesinde yayınlandı.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder