6 Temmuz 2009 Pazartesi

Özel Röportaj: SMV çalarken sahnede neler oluyor? Victor Wooten anlattı...


İki haftadır evde hazırlıkları başlattım. Eski bas gitarımı piyasaya çıkardım. Amfinin yanına koydum. Ayıptır söylemesi mahalleyi inletiyorum. Ama bir sorun, neden? Çünkü efsanelerin konseri var. 8 Temmuz'da (Çarşamba) Açıkhava'dayız. Bas dendi mi akla gelen üç beş büyük müzisyen arasında adı geçen Stanley Clarke, Marcus Miller ve Victor Wooten. Her biri kendi gruplarıyla şahane, ama bir araya geldiklerinde daha da ilginç oluyor. SMV grubun adı. İsimlerinin baş harfleri. Ve üç bas gitarlı bir grup. Peki üç adet bas gitar birlikte ne yapabilir? Konseri nasıl izlemeli? Üçlüyü nasıl takip etmeli? Victor Wooten’a merak ettiğim şeyleri sordum. O da anlattı.

* Üç bas gitar var. Görev dağılımı nasıl? Grupta herkesin farklı yetenekleri var. Yani herkesin yeri ayrı. Marcus genellikle en dipte, şarkının temelinde yer alıyor. Stanley ön plandaki kısımları veriyor. Bense ortalarda bir yerlerdeyim. Ama sahnede çalarken roller zaman zaman değişiyor.
* Tarzlarınız arasındaki farklar neler?
Aslında biz bas gitarın üç farklı kuşağını temsil ediyoruz. Bunu her birimizin çalış tarzından anlayabilirsin. Stanley old school (eski usul) bir müzik anlayışından geliyor. Adamın çaldığı şeyler bas gitarın temel taşları gibi. Marcus bir besteci ve prodüktör gibi bakıyor şarkıya ve öyle çalıyor. Çaldığı her şey cuk oturuyor. Adam müziğin tamamına konsantre olarak çalıyor.
Bense bu ikilinin resmen hastasıyım, hayranıyım. Aralarda ayak uyduruyorum. Yine de bu ikisinin yanında çömez hissediyorum…
* Nasıl başladınız çalmaya?
Dört kardeşimle çalarak büyüdüm. Bası da böyle öğrendim. En büyük abim Regi iki yaşında bası verdi elime ve konu kapandı.
* Turnenin en çok nesi güzel?
İnsanlarla ünlü müzisyen falan değil de normal insanlar gibi tanışıp konuşmak güzel. Bir sürü hikaye dinliyorsun.
* Çalarken en heyecanlı şey ne?
Sağıma bakıyorum Stanley, soluma bakıyorum Marcus. Daha ne olsun?
(Bence de...)

Milliyet'ten...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder