7 Temmuz 2009 Salı

Barcelona teknik direktörü Guardiola Amy Winehouse dinliyor


Efendim olay şöyle. Barcelona teknik direktörü Josep Guardiola bir basın toplantısı düzenliyor. Hazırlıklar sırasında bir gazetecinin cep telefonu çalıyor. Melodi Amy Winehouse'un "Rehab"i. Guardiola "No, no, no..." kısmına eşlik edip açık mikrofondan kendi kendine şarkıyı söylüyor ve herkes duyuyor. Hani dedik ya Rijkaard Pixies seviyor diye. Barcelona'nın şu anki tenik adamı da Amy Winehouse dinliyor. Haberi böyle vermiş her iki haberin de kaynağı olan So Foot dergisi.. Meraklısına tavsiye ederim. Futbol seviyor ama buradaki yayınların klişelerinden ve kısırlığından bayıyorsanız bir göz atın. Ehm... Tabii Fransızca da biliyorsanız...
(Böylece Rijkaard haberinin de uydurma olmadığını anlatmış olduk herhalde...)


3 yorum:

  1. hala haberin uydurma olduğunu savunuyorum.

    burada rijkaardın bu konuda yaptığı bir röportaj var:
    http://www.11freunde.de/international/118838?page=1

    bu da cevirisi:
    http://ultras-istanbul.over-blog.de/article-32645060.html

    rijkaard bildiğimiz indie seven bir adammış. ancak takıldığım nokta zaten rijkaard'ın ne dinlediği değildi.

    bu mehmet çiftçi'nin iddiası:
    "Galatasaray Teknik Direktörü Frank Rijkaard, sarı-kırmızılı futbolcuları maçlara motive etmek ve stresten uzaklaştırmak için müzik kozunu kullanacak. Oyuncuların mutlaka bir müzik kültürüne sahip olmalarını isteyen Hollandalı hocanın bu konuda yönetime bir rapor verdiği öğrenildi."

    bu da rijkaard'ın röportajdaki cevapları:
    "Soru: Hangi Albümü Oyucularınıza tavsiye edersiniz?

    Rijkaard: En güzel tavsiye,Tavsiye etmemek.İnsanların değişik müzik zevkleri vardır ve bu özeldir.Kimseyi etkilemek istemiyorum şu iyi,bu kötü diye."

    "Soru: Oyuncularınızı müzikle motive ediyormusunuz?

    Rijkaard: Hayır,düşünün 20 kişilik bir kadro,hepsi ayrı karektere sahip kişiler değişik müzik zevkleri var.Yapmaya kalksam olumsuz netice ortaya çıkar,birini motive ederken diğerinin moreli bozabilirim."

    Bence ikisinden biri yalan söylüyor. Ben hangisinin söylediğini biliyorum.

    Bilmediğim neden böyle uyduruk adamları savunduğun.

    YanıtlaSil
  2. Röportajın orijinalini okudum. Yazanlar doğru. Rapor vermiş vememiş bana ne ben onunla ilgilenmiyorum ki. Acaba neden savunuyorum. Çünkü bana para verdiler. Babamın oğlu o yüzden. Aynı gurpta çalışıyoruz diye de savunmak zorundayım. Bu mu yani. Ne acayip kafalar var ya...

    YanıtlaSil
  3. heheh bunu hallettiysek hemen yeni bir polemik başlatayım acayip kafamla:

    geçen gün (5 temmuz) kardeş türküler ve türbanlı gitaristle ilgili bir şeyler yazmışsın.

    menejer demiş ki "herkes türbanlı gitarist peşindeymiş sadece bu ön plana çıkmış rahatsızmış mıymıy da mıymıy"

    o kızla ben sınıf arkadaşıydım.
    http://www.hurriyet.com.tr/egitim/anasayfa/6521999.asp
    bu haberin çıktığı gün (mayıs 2007) sadece akor basmayı biliyordu. bare bile yok yani...amaç başlıkta olduğu gibi türban şov. o zamanlar milliyet cumartesi'de mi pazar'da mı ne haber bile yapıldı sadece bunun üzerine.

    şimdi, sizi temin edebilirim ki hala o seviyeden fazla yukarı çıkabilmiş değil. peki gitar çalamayan bir insan gitarist olarak nasıl kardeş türkülere girebilir? zaten "30 kişinin arasında kaynar"ın getirdiği rahatlık da varken, böyle oluyor.

    sonra neymiş, bunla ön plana çıkmışlar, çok mutsuzlarmış, böyle türlü hikayeler... türban şov 2. gösterimiyle karşımızda sadece.

    bir insanla aynı yerde çalışmak onun her hareketini gözü kapalı savunmayı gerektirmez.

    "acayip kafa"yı da, "sermaye basınına ve insanları uyutmayı hedefleyen haberlere karşı allerji"nin kısaltması olarak kabul ediyorum.

    teşekkürler.

    YanıtlaSil