Hafif Müzik yazar kadrosuna kattığı yeni isimlerle (an itibarıyla bir adet) yoluna devam ediyor. İşte o isim Ayhan Abayhan.
Abayhan ilk ve orta öğretimini ABD'de tamamladı. Yurda döndükten sonra İstanbul Üniversitesi'nde gazetecilik eğitimi aldı ve muhtelif yayın organlarında müzik gazeteciliği yaptı. Blue Jean dergisinde editörlük, Rolling Stone Türkiye'de yazı işleri müdürlüğü görevlerini üstlendi. Halen bekar olan Abayhan iki dil biliyor ve hedefi 12'den vuran nokta atışı yorumlarıyla tanınıyor.
İşte onun ilk yazısı. Duman'ın çifte yeni albümleri Duman I ve Duman II'ye dair ilk izlenimler...
***
Dibine Kadar!
Duman’ın yarattığı eller havaya ya da “içerim ben bu akşam” haline tav olan part-time dinleyiciyi yüzde yüz tatmin etmeyecek gibi. Ama ‘her türlü fanıyım’ diyenler için durum böyle değil. Onların keşfedeceği çok şey var burda, bir değil iki albüm dolusu üstelik.
Birkaç hafta önce Duman’ın yeni web sitesi dumanlive.com’da servis edilen “Dibine Kadar” ve “Senden Daha Güzel” isimli kayıtlar, grubun yeni ‘albümler’iyle ilgili biraz fikir vermişti. Yeni albümlerin öncekilere kıyasla daha derli toplu olacağı gibi mesela... Grubun ismiyle, iki ayrı albüm olarak piyasaya verilen (Duman I ve Duman II) albümler, ilk dinleyişte bu hissi bırakıyor. Solist Kaan Tangöze "rehab’den çıkmış gibi" söylüyor, asıl önemlisi -önceki albümlerden farklı olarak- vokal dışında diğer enstrümanlara, özellikle de gitara büyük oranda yer açılıyor. Gitarist Batuhan Mutlugil’in şov yaptığı bile söylenebilir. Sadece gitarıyla değil, söz ve besteleriyle de. Önceki Duman albümlerinde işin söz-beste kısmına pek de bulaşmayan gitarist, (yine de “Ah”ı unutmayalım) Duman I ve II’de bu işte aslında ne kadar yetenekli olduğunu gösteriyor (gizli cevher diyelim). İkinci albümün açılışında gelen “Balık” (söz-müzik) ve ilk albümdeki “Helal Olsun” (müzik) Batuhan’ın en iyi anları bu anlamda. Belki de yeni albümlerin en dikkat çekici ve farklı tarafı da bu iki yeni albümün birer “Kaan Tangöze albümü” olmamaları. Basçı Ari Barokas’ın ve anladığımız kadarıyla artık full-time bir Duman üyesi olan davulcu Cengiz Baysal’ın da birden fazla şarkıda imzası var.
Yorumlar genel olarak bu albümlerin öncekilere oranla daha az ‘arabesk’ olduğu yönünde. Ekşisözlük’te “Duman bir arabesk rock değil, arabesk blues grubu olmuş” diye bir yorum bile var hatta. Yeni albümlerin müzikal anlamda çeşitlilik ihtiva ettiği doğru, fakat Kaan Tangöze’nin imzasını taşıyan hemen her şarkıda alışık olduğumuz arabesk havası hala mevcut. “Yalan” ve özellikle “Haberin Yok Ölüyorum”un devamıymış gibi tınlayan “Bu Aşk Beni Yorar” ‘komple arabesk’ tatlar...
Arabesk modunu biraz olsun koruyor olmasına rağmen bu iki albüm, Duman’ın yarattığı eller havaya ya da “içerim ben bu akşam” haline tav olan part-time dinleyiciyi yüzde yüz tatmin etmeyecek gibi. Ama ‘her türlü fanıyım’ diyenler için durum böyle değil. Onların keşfedeceği çok şey var burda, bir değil iki albüm dolusu üstelik.
Yalnız bir konuya takıldık kaldık. Double albüm olarak, yani “ikisi bir arada” şeklinde piyasaya verileceğini düşünüyorduk Duman I ve II’nin. Buna göre de tek CD fiyatının birazcık üzerinde ama makul bir fiyatı olmalıydı albümlerin. Öyle değilmiş meğer. GN’R’ın Use Your Illusion’ları gibi, ayrı ayrı satılıyor ve buna bağlı olarak da karşınıza duble bir fiyat çıkıyor. Albümlerin hangisini isterseniz gidip onu alıyorsunuz yani. “Krizdeyiz” dönemi için hayli terso bir hareket sanki (Albümlerin piyasaya çıkmadan birkaç gün önce nete düştüğünü de göz önünde bulundurun). Yine de çıktığı gün özellikle büyük müzik marketlerde kapış kapış gidiyormuş albümler, Mehmet Tez’in belirttiğine göre.
Bir de şu var: Madem iki ayrı albüm iki ayrı fiyat olacaktı, o zaman Duman II’deki şarkıların da 1, 2 diye sıralandırılması gerekmez miydi? Duman II kafadan 11. şarkı ile başlıyor, biraz tuhaf oluyor.
Ayhan Abayhan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
cok alakasiz oldu ama; katy perry istanbul konseri bence senenin olayidir! :D
YanıtlaSil